(ANKARA)- TBMM Genel Kurulu’nda, İYİ Parti’nin yerel basının sorunlarına yönelik araştırma önergesiyle ilgili verdiği grup önerisi reddedildi. Öneri üzerine konuşan CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu, “Güçlü bir yerel medya vardı ancak bugün yok. Burada ilerleyen teknolojiye ayak uyduramama var, değişen siyasi iklim var, finansman sıkıntıları var ama buna çözüm nedir derseniz, AKP’nin yaptığının tersini yapmaktır. Yani siz buraları organize etmeye kalkarsanız İletişim Başkanı’nın aklıyla, Basın İlan Kurumu’yla bu iş olmaz. Bu mesleğin özünde özgürlük vardır” dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda, İYİ Parti’nin ‘yerel basının sorunlarıyla ilgili araştırma önergesinin gündemin önüne çekilerek bugün görüşülmesine ilişkin grup önerisi reddedildi. Devletin tasarruf tedbirlerini basın üzerinden değil diğer kaynaklar üzerinden sağlaması gerektiğini belirten İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşçı Hamşıoğlu, şunları söyledi:
“DEVLETİN EKONOMİK BEKAASI ABONELİK GELİRLERİYLE KURTULMAZ”
“Siyasette olduğu gibi medyada da merkez ve makul alan yok edilir yaygın medya yazık ki bir ucu yandaşlaşmaya bir ucu marjinalleşmeye çıkan iki kutup arasında asli görevlerinden uzaklaştırılır, bir algı operasyonu merkezi haline dönüştürülürken güçlü bir yerel basının varlığı her zamankinden elzemdir. Hal böyle iken tasarruf tedbirleri genelgesinin yerel basına son nefesini verdiren bir giyotine dönüşmesi kabul edilemez. Çocukların yatağa aç girdiği, açlık intiharlarının başladığı, deprem bölgesinde hala binlerce insanın açıkta olduğu bir ülkede kiralıklar hariç 408 taşıtı bulunan Diyanet’in hizmetine ihtiyaca binaen bir lüks araç daha verilebiliyorsa bu ülkede tasarruf elbette çok gereklidir ama o tasarrufun adresi döviz kuru dolayısıyla kağıt ve matbaa maliyetlerini karşılayamaz haldeki yerel basın olamaz. Devletimizin ekonomik bekası kıt kanaat ayakta durmaya çalışan yerel basının ilan ve abonelik gelirleriyle kurtulamayacağına göre bu, onu bitirmenin kılıfından ibarettir. Açıkça da uyarmak istiyorum; yerel basını hedef alan bir ekonomik pranga oluşturulursa onu kerametinin nereden menkul olduğu tartışmalı güç odaklarının maşasına, tehdit ve şantaj aracına dönüştürüsek sonuçlarını hep birlikte ve çok can yakıcı şekilde ödemek durumunda kalabiliriz.”
“TÜRKSAT’A DOLAR ÜZERİNDEN ÜCRET ÖDENİYOR”
Saadet Partisi Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan ise şunları söyledi:
“Yerel basın, basınımızın en önemli sac ayağı fakat bugün kötü ekonominin en çok etkilediği sektörlerden biri maalesef yerel basınımız. Türkiye’de basın hem özgürlük hem de ekonomik anlamda kan ağlamakta. Mesela yerel içerikli yayın yapan uydu televizyonları Türksat’a kiralarını dolar kuruna endeksli olarak yapmakta. Sağ olsunlar yetkili arkadaşlarımız dolar kurunu 1 Mayıs’tan itibaren geçerli olmak kaydıyla 30 TL’ye sabitlediler. Doların 32.37 TL olduğu bir zamanda bu yapılan ancak yerel basın mensupları ile alay etmektir. Hani bu ülkede dolar üzerinden ticaret yasaklanmıştı? Devletin kurumu olan Türksat, milletin sesini suyuran hem de haberi direkt olarak sokaktan, haneden alan yerel basını günden güne dolar kuru üzerinden yok etmekte.”
“YEREL BASIN SAHİPSİZLİK İÇİNDE”
DEM Parti Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, şunları söyledi:
“Özgür ve bağımsız bir basın bir ülkenin olmazsa olmazlarındandır. Özgür basına olan ihtiyaç haksızlıkların ayyuka çıktığı yolsuzlukların arttığı bir ülkede ise hayati değer taşımaktadır. Bugün hakikat arayışı sürdükçe ifade özgürlüğünü by-pass etme girişimi o denli artmakta. Yazılı ve sözlü basın ciddi baskı altında. AKP Türkiye’sinde toplumun bilgi alma hakkı gasp ediliyor, gazeteciler nefes alamaz hale getirilmiş durumda. Basın emekçilerinin özgürlük sorununun yanında ekonomik sorunları da katlanmış durumda. Özellikle yerel medya tam bir sahipsizlik içinde. Bunu da Basın İlan Kurumu üzerinden ortadan çıkaran iktidar anlayışıyla karşı karşıyayız. Kürt basını da birçok açıdan ciddi bir baskı altında. Kürt basınına yönelik baskılar ülke sınırlarını aşmış durumda.”
“MEDYADAN ELİNİZİ ÇEKERSENİZ EN İYİ ÇÖZÜMÜ KENDİSİ BULUR”
CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu da şöyle konuştu:
“Yerel medya, ulusal medya arasında bir hiyerarşi var gibi geliyor. Ulusal medya daha geniş kitlelere gidiyor, daha fazla para kazanıyor ama bu sadece Türkiye’de böyle. Mesela Amerika’da bütün gazeteler aslında yerel medyadır. Türkiye’nin özel koşulları nedeniyle Cumhuriyet’in ilk yıllarında medyaya da düşen bir sorumluluk vardı. Bizim gazetelerimiz ve televizyon kanallarımız yerel değildir ulusaldır çünkü temelinde bir temsiliyet yatar. Türkiye’nin sorunlarının tartışılacağı, çözüm bulunacağı noktalarda medyanın katkısı aranır. Yerel medyanın yapısında bu coğrafi yapıyı göremiyoruz. Mesela Doğu, Güneydoğu’da neredeyse yerel medya sıfır güçteyken zaten zengin olan batıda yerel medyanın daha kuvvetli olduğunu görüyoruz. Güçlü bir yerel medya vardı ancak bugün yok. Burada ilerleyen teknolojiye ayak uyduramama var, değişen siyasi iklim var, finansman sıkıntıları var ama buna çözüm nedir derseniz, AKP’nin yaptığının tersini yapmaktır. Yani siz buraları organize etmeye kalkarsanız İletişim Başkanı’nın aklıyla, Basın İlan Kurumu’yla bu iş olmaz. Bu mesleğin özünde özgürlük vardır. Sansür yasası ile nasıl düzenleyemezseniz kağıt fiyatlarıyla nasıl düzenleyemezseniz yasaklarla, emirlerle de düzenleyemezsiniz. Medyadan elinizi çekin, en iyi çözümü medya kendi kendisine bulur. Yerel medya öldüğü zaman ana akım medyaya hangimiz, bu 600 milletvekilinden şimdiki süreyi alabileceğiz?”